HOŞGELDİNİZ

Op.Dr. Taner CEYLAN ÇOCUK ÜROLOJİSİ UZMANI


RANDEVU OLUŞTUR

Ne İçin Tedavi Sağlıyorum

Altını Islatma Problemi
Acil İdrar Yapma İsteği (İdrar Sıkışması)
Adölesan Varikosel (Gençlerde Varikosel)

Ürolojik çocuk hastalıkları tedavisi

Endoskopik üreter taşı tedavisi

URS (Kesiksiz Üreter Taşı Operasyonu)

RIRS (Kesiksiz Böbrek Taşı Operasyonu)

Böbrek Ultrasonu

Mesane taşı
(açık cerrahi)

Hizmetler

Endoskopik üreter taşı tedavisi


Endoskopik üreter taşı tedavisi, böbreklerden mesaneye idrar taşıyan tüplerden biri olan üreterde bulunan taşların tedavi edilmesinde kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem, üreter içine bir endoskop yerleştirilerek gerçekleştirilir. Endoskopik üreter taşı tedavisi, genellikle aşağıdaki durumlarda kullanılır:

  • Taşın büyüklüğü 1 cm veya daha küçükse
  • Taş, üreterin alt yarısında yer alıyorsa
  • Taş, üreterin içinde kalmışsa veya üreterin açıklığı bloke etmişse
Endoskopik üreter taşı tedavisi genellikle lokal anestezi altında yapılır ve hastanede yatış gerektirmez. İşlem sırasında, üreter içine bir endoskop yerleştirilir ve taş görüntülenir. Daha sonra, bir özel alet kullanılarak taş parçalara ayrılır veya tamamen çıkarılır. İşlem sonrasında, hastanın idrar yoluna bir stent yerleştirilebilir. Endoskopik üreter taşı tedavisi, genellikle güvenli ve etkili bir yöntemdir. Ancak, bazı durumlarda, işlem sırasında komplikasyonlar ortaya çıkabilir, örneğin kanama veya enfeksiyon. Bu nedenle, herhangi bir tıbbi prosedürde olduğu gibi, endoskopik üreter taşı tedavisi de bir doktor tarafından önerilmeden önce dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.

Endoskopik Üreter Taşı Tedavisinde Merak Edilenler


Endoskopik üreter taşı tedavisi nasıl yapılır?

Endoskopik üreter taşı tedavisi, üreter içine bir endoskop yerleştirilerek gerçekleştirilir. Endoskop, üreter içindeki taşı görüntülemek için kullanılır. Taşın büyüklüğüne ve konumuna bağlı olarak, taş parçalara ayrılabilir veya tamamen çıkarılabilir.

Endoskopik üreter taşı tedavisi ağrılı mı?

Endoskopik üreter taşı tedavisi genellikle lokal anestezi altında yapılır ve ağrı hissedilmez. Ancak, işlem sonrasında hafif ağrı veya rahatsızlık hissedilebilir. Bu durum genellikle birkaç gün içinde geçer.

Endoskopik üreter taşı tedavisi ne kadar sürer?

Endoskopik üreter taşı tedavisi genellikle 30-60 dakika sürer. Ancak, taşın büyüklüğüne ve konumuna bağlı olarak süre değişebilir.

Endoskopik üreter taşı tedavisi sırasında ne tür komplikasyonlar ortaya çıkabilir?

Endoskopik üreter taşı tedavisi sırasında nadiren komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar arasında kanama, enfeksiyon, üreterde daralma veya stent yerleştirilmesiyle ilgili sorunlar bulunabilir. Ancak, işlemi gerçekleştiren doktorların deneyimi ve dikkatli bir şekilde uygulamaları durumunda, bu komplikasyonların riski oldukça düşüktür.

Endoskopik üreter taşı tedavisi sonrası iyileşme süreci nasıl geçer?

Endoskopik üreter taşı tedavisi sonrası, hastanın idrar yoluna bir stent yerleştirilebilir. Stent, idrar yolunu açık tutmak ve işlem sonrası iyileşmeyi hızlandırmak için kullanılır. Hastalar genellikle birkaç gün içinde normal aktivitelerine geri dönebilirler, ancak stent çıkartılana kadar belirli aktivitelerden kaçınmaları önerilebilir. İşlem sonrası, doktor tarafından verilen talimatlara uyulması önemlidir.

Üreteroskopi – Rigid Üreteroskopi (URS)


Rigid (sabit) üreteroskopi ile yapılan böbrek taşı tedavisi URS olarak adlandırılır. Böbrek taşı tedavilerinin farklı alternatifleri mevcuttur. Daha önce PNL, RIRS ve ESWL tedavilerini incelemiştik. Taşın büyüklüğüne ve konumuna göre seçilen tedavi türü değişse de bu üç alternatif birbirinin yerine kullanılmaktadır. Bu yöntemlerle böbreğin içinde yer alan taş vücut dışına çıkarılır veya taşın idrarla atılması beklenir. Kimi zaman böbrek taşı kendiliğinden veya bir işlem sonucu böbrekten çıkar. Fakat şeklinden veya büyüklüğünden dolayı idrar kanalından aşağı inemez. İdrar yolunda sıkışıp kalır. Bu durumda başvurulan tedavi ise URS olur. URS’de hastanın vücudunda bir kesi yapılmaz. Hastanın idrar yolundan üreteroskop adı verilen bir cihazla girilir. Taş kırma aleti ile böbrek taşına müdahale edilir ve parçalara ayırılır. Büyük parçalar basket adı verilen ekipman yardımıyla işlem sırasında vücut dışına çıkarılır. Geride kalan toz haline gelmiş taşların ise idrar yoluyla atılması beklenir.

URS Nasıl Uygulanır?

URS ameliyathane ortamında ve sıklıkla genel anestezi altında yapılır. Rigid (sabit) bir üretereskop ile hastanın idrar yoluna girdikten sonra taşa ulaşılır. Bu noktada lazer veya pnömotik taş kırma ekipmanları ile böbrek taşı parçalara ayrılır. Ardından büyük taşlar basket adı verilen aletle vücut dışına çıkarılır. Küçük taşlar ise idrar yoluyla rahatlıkla atılır. Taşın boyutuna ve sertliğine bağlı olarak işlem 30-60 dakika arasında sürer. Operasyonun sonunda ise üretere bir ucu böbrekte bir ucu mesanede olan double-j (DJ) adı verilen ince, plastik bir stent yerleştirilir. Bu stentin takılma nedeni farklılık gösterebilir. Taş üreter duvarlarına yapışıksa, işlem uzun sürmüşse, işlem esnasında üreterde hasar meydana gelmişse veya sadece tedbir amaçlı dj stent takılabilir. URS operasyonundan 1-6 hafta sonra ise sistoskopi eşliğinde stent çekilir. 2 aydan daha uzun bir süre vücutta kalmamasına mutlaka dikkat edilmelidir.

Kimlere Uygulanabilir

Böbrek taşı idrar kanalında yer alıyorsa ilk seçenek olarak URS tedavisine başvurulur. Böbrek taşları kimi zaman kendiliğinden hareket ederek böbreğin dışına çıkar ancak hacminden dolayı idrar yolunda tıkalı kalır. Ayrıca ESWLtedavisinin ardından da tam olarak parçalanamayan taş böbrekten çıktıktan sonra idrar yolunda sıkışabilir. Bu durumda da hastaya URS uygulanır.

Kimlere Uygulanmaz

Taş, böbrek odacıklarının içinde yer alıyorsa bu yönteme başvurulmaz. Aktif idrar yolu enfeksiyonu, ciddi kanama problemleri veya bacaklarında ortopedik bozukluğu olan hastalara uygulanmaz. Ayrıca işlem genel anestezi altında yapıldığı için anesteziye uygun olmayan hastalara uygulanamaz.

URS Avantajları

  • Hastaya herhangi bir kesi yapılmaz. İşlem, idrar yolundan çok ince bir tel ile girilerek yapılır.
  • Hastalar aynı gün içerisinde taburcu edilebilir.
  • En fazla 2-3 gün içinde ise normal hayatlarına geri dönebilir.

URS Sonrası Hastaları Ne Bekler

İşlem sonrası hastalarda,
  • İdrar yaparken yanma hissi
  • İdrarla birlikte gelen az miktarda kan
  • Sık ve acil olarak idrara çıkma ihtiyacı görülebilir. Bu şikayetler sıklıkla işlemden birkaç gün sonra kendiliğinden kaybolur.
İşlemden Sonra Hangi Durumlarda Doktorumu Aramalıyım?
  • Düşmeyen 38.5 üstü ateş
  • İdrar yaparken yanma hissi oluşumu normaldir. Ancak bu durum birkaç hafta içinde geçer ve hafif seyreder. Yanma şiddetliyse veya bir iki hafta içinde dahi geçmediyse
  • İdrar yapamıyorsanız
  • İdrarda çok miktarda kan varsa
  • Yan ağrısı çekmeye devam ediyorsanız doktorunuzla iletişime geçmelisiniz

RIRS ve URS arasında ne fark vardır?

RIRS ve URS birbirine oldukça benzeyen işlemlerdir. İki yöntemde de hastanın vücudunda bir delik açılmaz. İdrar deliğinden içeri girilir. URS’de rigid (sabit) bir üreteroskopi kullanılır. RIRS’da ise flexible (eğilebilen) üreteroskop kullanılır. RIRS işlemini URS’nin gelişmiş versiyonu olarak tanımlamak mümkündür. URS’de idrar kanalında bulunan taşlara müdahale edilir. RIRS ile böbreğin içinde bulunan taşları tedavi etmek mümkündür.

RIRS(Kesiksiz Böbrek Taşı Operasyonu


RIRS Nedir ?

RIRS böbrek taşı tedavisinde uygulanan en yeni yöntemdir. Böbrek taşı hastalığı toplumumuzda oldukça yaygındır. Bireyler sıklıkla yan ağrısı ve idrarda yanma gibi durumlardan şüphelenerek üroloji kliniğine başvururlar. Yapılan fiziksel muayene ve USG sonucunda da böbrekte taş olup olmadığı tespit edilir. Ayrıca taşın boyutu ve konumu izlenir. Böbrek taşı tedavisinde birçok farklı yöntem bulunmasına rağmen RIRS’den önce büyük taşlarda (2 cm üstü) tek seçenek, PNL kapalı böbrek taşı ameliyatı ve açık cerrahiydi. Bilindiği gibi PNL’de hastanın vücudunda küçük bir delik açılarak böbreklere ulaşılır ve taşa müdahale edilir. Ancak RIRS ile birlikte 3,5 cm’e kadar olan böbrek taşlarına hastanın vücudunda bir delik açmadan müdahale etmek mümkün hale geldi.

RIRS Böbrek Taşı Tedavisi Nedir?

RIRS ameliyathanede ve genel anestezi altında yapılır. İdrar yolundan kıvrılabilir çok ince bir üretereskop ile girilir ve böbrek içinde bulunan taşa ulaşılır. Taş kırılarak küçük parçalar halinde vücut dışına çıkarılır. Kalan ufak döküntüler ise idrarla birlikte atılır. PNL’nin aksine vücutta bir delik açmadan işlemi yapabilmek ise bu yöntemin en önemli avantajıdır.

RIRS Hangi Taşlara Uygulanır?

  • Küçük, orta ve 3.5 cm’e kadar olan büyük taşlar
  • Kilolu hastalar
  • Birden fazla taşı olan hastalar
  • Hem böbrekte hem üreterde taşı olan hastalar
  • ESWL uygulamasının sonuç vermediği taşlar
  • İki böbreğinde birden taş olan hastalar

Diğer Böbrek Taşı Tedavilerine Göre Avantajları

  • PNL ile karşılaştırıldığında en önemli avantajı vücutta herhangi bir delik açmaya ihtiyaç duyulmamasıdır. Bu önemli bir avantajdır. Yatış süresini kısaltır, enfeksiyon ve kanama riskini azaltır.
  • İşlemden 24 saat sonra taburcu olmak mümkündür. Bu süre PNL’de 3 güne kadar çıkabilir.
  • ESWL ile karşılaştırıldığında en önemli avantajı daha büyük taşlara uygulanabilmesidir. ESWL 2 cm’den daha küçük taşlara uygulanabilir. RIRS yöntemini ise bugün için 3,5 cm’ye kadar olan taşlara uygulayabiliyoruz.
  • ESWL’de kırılan tüm taşların idrar yoluyla dökülmesi beklenir. Bu, müdahale edilen taşın büyüklüğüne göre bazı parçaların idrar yolunda sıkışma riskini getirir. Ancak RIRS işlemi sırasında büyük taşlar vücut dışına alınır. Ufak döküntülerin idrarla atılması gerekir.
  • Kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalara uygulanabilir.
  • Doğuştan böbrek anomalisi olan hastalarda öncelikli olarak bu yönteme başvurulur.

Diğer Yöntemlere Göre Dezavantajları

  • RIRS ilk olarak küçük taşlara uygulanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Gelişen teknolojiyle birlikte 3,5 cm büyüklüğüne kadar çıkılmıştır. Büyük taşların kırılması daha çok zaman alacağı için ameliyat uzayabilir. Buna bağlı olarak üreter zarar görebilir, darlık oluşabilir.
  • Görece yeni bir yöntem olmasından dolayı sınırlı sayıda merkez ve cerrah tarafından yapılabilmektedir.

RIRS Sonrası

İşlem sırasında hastaya double j stent takılabilir. Bu stentin bir ucu böbreğe bir ucu ise idrar torbasına bağlanır. Amaç üreterde taş sıkışmasını engellemek ve idrar akışını kolaylaştırmaktır. Stent 1,5 – 3 ay içinde mutlaka alınmalıdır. Hastaya bir gecelik izlem için sonda takılabilir. Taburcu olmadan önce sonda çekilir. Hastalar genellikle işlemden sonraki gün taşsız bir şekilde taburcu edilir.

Böbrek Taşı Tedavisinde RIRS

Böbrek taşı tedavisinde RIRS kullanımı ilk olarak 2000’lerin başında daha çok küçük taşlarda denenmiştir. Gelişen teknolojiyle birlikte daha büyük taşlarda ve daha fazla hastada işlem uygulanmış ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Günümüzde 3,5 cm’ye kadar olan taşlara RIRS ile müdahale edilebilmektedir. Bugün için bu konuda eğitim almış ve tecrübe edinmiş cerrahların sayısı sınırlıdır. Ancak RIRS’ın diğer böbrek taşı tedavilerine göre öne çıkan avantajları göz önünde bulundurulduğunda yöntemin gelecek yıllarda çok daha fazla merkez tarafından uygulanacağı düşünülmektedir.

Böbrek Ultrasonu


Böbrek Ultrasonu Nedir?

Ultrason gelişen teknoloji sayesinde günümüzde son derece pratik bir görüntüleme şeklidir. Renal ultrason adı verilen böbrek ultrasonu hastaların böbreklerinde ve çevresinde meydana gelen sorunların görüntülenmesinde kolaylık sağlamaktadır. Bu ultrasonda amaç böbreklerde meydana gelen sorunların ve çevre dokuların görüntülenmesine yardımcı olmaktır. Böbrek ultrasonu çekimlerinde sadece böbrek değil mesane ve böbrekle mesane arasındaki kanallara da rahatlıkla bakılabilir. Erken teşhis ve tedavinin doğru olması için gerekli görülen bir görüntüleme sistemi olup günümüzde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ultrason görüntülemesi sayesinde böbreklerde dahil olmak üzere mide bölgesinde yer alan sağlık sorunlarının da teşhisi yapılabilir. Böbreklerde oluşan taş, kitle gibi sorunların teşhisi yapılabildiği gibi erken tedavi edilmesi de mümkün olmaktadır. Hastalar için sadece sağlık sorunu olması önemli olmayıp genetik bir problem de mevcutsa düzenli aralıklarla ultrason çekimlerinin olması önerilerek erken tanı yapılması açısından önem taşır.

Böbrek Ultrasonu Neden Çekilir?

Böbrek ultrasonu çekimlerinde erken teşhis oldukça büyük önem taşır. Amacı erken teşhis ve erken tedavi olan bu görüntüleme sistemiyle idrar yolu enfeksiyonları tespit edilip böbreklerde kitle, taş, kum olup olmadığı gözlemlenebilir. Böbreklerde yaşanan sorunlar ultrason görüntülemesi olmadığı zamanlar geç kalınmış bir rahatsızlık haline gelebilir ve çok daha büyük sağlık sorunlarına yol açabilir. Tedavi edilmeyen ve erken tanı konulmayan böbrek rahatsızlıkları ilerlemesi halinde böbrek yetmezliği ile sonuçlanabileceğinden böbrek ultrasonu çekimleri önemli detaylar arasında yer alır. Uzman hekimlerin hastalıkları teşhis için kullanması gereken ultrason cihazları her geçen gün gelişerek erken tanı için gerekli cihazlar arasında yer alır. Gelişen teknoloji sayesinde çekimler kolaylıkla yapılırken çekim sırasında hasta herhangi bir acı ya da ağrı hissetmez. Hastanın idrara sıkışık olması istenip bunun içinde bol su içmesi görüntünün net olması açısından önem taşır.

Mesane Taşı Açık Ameliyat Yöntemi


Mesane taşı, açık ameliyat yöntemi ve diğer tedavi alternatifleri ile ortadan kaldırılmaktadır.
Sinir hasarı, mesane çıkım darlığı, prostat büyümesi ya da idrar yolu enfeksiyonları nedeniyle ortaya çıkan mesane taşları, doğumsal kaynaklı nedenlerle de oluşabilir. Belirtilerinin gözlenmesi halinde mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Aksi halde çeşitli tıkanıklıklara ve böbrek fonksiyonlarında zarara neden olabilir.

Açık Mesane Taşı Ameliyatı Ne Zaman Yapılır?

Mesane taşı açık ameliyatı genellikle kapalı ameliyat yönteminin uygulanamadığı durumlarda tercih edilir. Mesane taşı çok büyük, neden olan prostat büyümesi ancak açık yöntemle tedavi edilebilecekse, birlikte divertikül ameliyatı da yapılacaksa mesane taşı ameliyatı açık yöntem ile yapılır. Mesane taşı açık cerrahi yöntemi kullanılarak tedavi edilmektedir ancak idrar yolu tıkanıklığı olup olmadığı da gözlemlenir. Tıkanıklığı da ortadan kaldıracak açık ya da kapalı teknikler kullanılabilir. Açık ameliyat günümüzde oldukça az yapılmaktadır. Ancak gerek duyulduğunda mutlaka açık cerrahi tercih edilmektedir.

Mesane Taşı Ameliyatı Kaç Saat Sürer?

Mesane taşı açık ameliyatı ortalama 1-2 saatte tamamlanmaktadır. Bu süre mesane taşının boyutuna, ek olarak bir işlemin yapılmasına ve hastamızın genel sağlık durumun göre değişmektedir. Geliştirilen cerrahi teknikler sayesinde başarı oranları da artmaktadır. Mesane taşı ameliyatı öncesinde planlamanın başarılı bir şekilde yapılması var olan cerrahi riskleri ortadan kaldıracaktır. Mesane taşı ameliyatı sonrası her cerrahi müdahalede olduğu gibi yan etkiler görülebilir. Bölgede ağrı ve rahatsızlık hissi en sık görülen sorunlardandır. Başarılı bir operasyon olan mesane taşı ameliyatı sonrasında hastamız kısa sürede şikayetlerinden kurtularak günlük yaşantısına devam edecektir. Mesane taşı açık ameliyat yöntemi ve uygulamalarımız hakkında bilgi almak için kliniğimize ulaşabilirsiniz.

Ürolojik çocuk hastalıkları tedavisi


Çocuk Cerrahisi Nedir?

Kliniğimizde doğum öncesi dönemden başlayarak yenidoğan dönemi ile birlikte 16 yaşına kadar çocuklardaki tüm sindirim sistemi, idrar yolları, kalp harici göğüs boşluğu, baş boyun anomalileri ile ilgili cerrahi sorunların poliklinik takip ve tedavisi yapılır. Cerrahi işlemler, hastalığın tipine göre kapalı (minimal invaziv, laparoskopik, torakoskopik, endoskopik) ya da açık yöntemlerle gerçekleştirilir. Kliniğimizde, ekibimizin bilgi, beceri ve uzman deneyimi ile birlikte ileri teknolojik donanım olanakları hem tanı hem de tedavi alanlarında kullanılmaktadır.

Çocuk Ürolojisi Nedir?

Çocuk Ürolojisi ile çocuklarda işeme sorunları, alt ıslatma ya da idrar tutamama sorunları yüksek teknolojik imkanlara sahip çocuk ürolojisi tanı ve tedavi merkezimizde teşhis ve tedavi edilmektedir.
Ayrıca, 7/24 uzman kadrosu ile hizmet veren kliniğimiz çocuk hastalarda ve çocuk cerrahisinde multidisipliner yaklaşımın öneminin farkındalığı ile çocuk anestezisi ile ameliyat öncesi hazırlık, ağrısız cerrahi girişim ve takibi konusunda birlikte hareket etmektedir. Hastanemiz içinde oluşturulan multidisipliner konsey ve programlar ile de özellikle Çocuk sağlığı ve hastalıkları kliniği hekimleri ile olmak üzere tüm branşlarla işbirliği halinde hastalarımızın tanı, teşhis ve tedavisinde ulusal ve uluslararası alanda başarılara imza atılmaktadır. Tam donanımlı yenidoğan ve pediatri yoğun bakımlarımızın ve tüm çocuk sağlığı ve hastalıkları alt branşlarının varlığı ise kompleks cerrahi hastaların ameliyat sonrası bakımlarında kusursuzluğun ve yüksek başarının en önemli bileşenlerindendir.

Multidisipliner Programlar


  • Cinsiyet gelişim bozukluğu programı
  • Çocuk ve ergen tiroid kanseri programı
  • Çocuklarda tüple beslenme programı
  • Çocuklarda kronik karın ağrısı programı
  • Çocuk İnflamatuvar bağırsak hastalığı programı
  • Çocukluk çağı hepatobilier hastalıkları programı
  • Çocuklarda kabızlık programı
  • Çocuklarda gastroözofagial reflü programı
  • Çocuklarda solid karın tümörleri programı
  • Çocuk hemangiom ve vasküler malformasyon programı
  • Spina bifida programı
  • Gece işemesi (enürezis) ve çocuklarda işeme sorunları programı
  • Çocuklarda hidronefroz programı
  • Tortikollis programı
  • Riskli bebek programı
  • Nadir, tanı ve tedavisi zor hastalıklar programı

Photo

Op.Dr. Taner CEYLAN


Dr. Taner CEYLAN, 1991 yılında Ankara Özel Yükseliş Koleji’ni ve 1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdi. 1998 yılında Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde asistanlığa başladı ve 2002 yılında Üroloji uzmanı oldu. Üroloji uzmanı olarak Ankara Numune Hastanesi’nde ve Ankara Yenimahalle Devlet Hastanesi’nde görev yaptı.

FEAPU

2015 yılında girdiği Tıpta Yan Dal Uzmanlık Sınavı’nda başarılı olarak Hacettepe Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı’nda Çocuk Ürolojisi yan dal asistanlığına başladı. 2019 yılında Çocuk Ürolojisi yan dal uzmanı oldu. Aynı yıl Leuven-Belçika’da girdiği sınav ile Avrupa Çocuk Ürolojisi Uzmanlığı Sertifikası’nı (FEAPU) aldı.

Çocuk Ürolojisi uzmanı olarak, Hatay Antakya Devlet Hastanesi’nde mecburi hizmete başladı ve Ankara Dr. Sami Ulus Çocuk Hastanesi’nde 2022’de mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamladı. Dr. Taner CEYLAN mesleki yaşamına 2016’dan itibaren sadece çocuk ürolojisi alanında devam etmektedir ve çocukluk çağındaki doğuştan ve kazanılmış ürolojik patolojilerinin tanısı ile medikal ve cerrahi tedavisi ile ilgilenmektedir. İyi derecede İngilizce ve orta düzeyde Almanca bilen Dr. Taner CEYLAN, evli ve 2 erkek çocuk babasıdır.

İLETİŞİM

Aklınızdaki herhangi bir soru veya randevu için bize ulaşın!